Analitik
6 dk okuma

İK Analitiği ile Çalışan Devir Oranını Azaltmanın Yolları

Veri odaklı HR analitiği ile çalışan devir oranını azaltın, bağlılığı artırın ve uzun vadeli tutundurma stratejileri oluşturun.
Yazar
Dilara Unal
Yayınlanma tarihi
06 Ekim 2025

Giriş

Çalışan devri, şirketlerin kârlılığını sessizce etkileyen en pahalı problemlerden biridir. Bir çalışanı kaybetmek, o kişinin yıllık maaşının neredeyse iki katına mal olabilir. Yine de birçok şirket hâlâ insanların neden ayrıldığını anlamak için veriden çok sezgilere güveniyor.

HR analitiği tam da bu noktada devreye giriyor. Doğru verilerle, çalışan bağlılığına ve performansa dair içgörüler elde edebilir, riskleri önceden fark edip güçlü bir çalışan tutma stratejisi kurabilirsiniz.
İşte adım adım nasıl başlayacağınız.

1. Doğru Verileri Takip Edin

İlk adım, hangi metriklerin önemli olduğunu belirlemek. Şu göstergelere odaklanın:
• Gönüllü ve zorunlu ayrılma oranı
• Departmana veya pozisyona göre ortalama çalışma süresi
• Terfiye kadar geçen süre
• Çalışan bağlılığı anket sonuçları
• Devamsızlık ve performans trendleri

Bu veriler, sorunların hangi ekiplerde veya neden ortaya çıktığını anlamanızı sağlar.
Örneğin, belirli bir ekipte yüksek devir varsa, bu yönetsel bir sorun veya iş yükü dengesizliğini gösterebilir.

2. Riskli Grupları Belirleyin

Her çalışanın ayrılma olasılığı aynı değildir. HR analitiğini kullanarak çalışanlarınızı rol, kıdem, yaş veya performans gibi kriterlere göre segmente edin. Yeni başlayanların ilk altı ayda ayrılması veya yüksek performanslı çalışanların terfi alamadığı için gitmesi gibi kalıpları keşfedin.

Tahmine dayalı modeller, istifa riski yüksek çalışanları önceden tespit edebilir.
Bu sayede İK ekipleri erken aksiyon alabilir — koçluk, kariyer planlama veya iş yükü düzenlemeleriyle.

3. Verileri Hikâyeye Dönüştürün

Rakamlar tek başına anlamlı değildir. Nicel verileri, çalışan görüşmeleri ve anketlerden gelen nitel geri bildirimlerle birleştirin. Örneğin, analitik veriler satış ekibinde yüksek devri gösterirken, geri bildirimlerde hedef baskısı öne çıkıyorsa, artık hem “ne oldu”yu hem “neden oldu”yu biliyorsunuz demektir.

4. İş Sonuçlarına Bağlayın

Yönetimin desteğini almak için HR analitiğini finansal etkiyle ilişkilendirin. Yüksek devir oranının üretkenliği, işe alım maliyetlerini ve müşteri memnuniyetini nasıl etkilediğini gösterin. Sadece %5’lik bir devir azalmasının yılda binlerce lira tasarruf sağlayabileceğini kanıtlayın — böylece HR analitiği bir maliyet değil, yatırım haline gelir.

5. Veriye Dayalı Tutundurma Stratejileri Geliştirin

Analiz sonuçlarınızı harekete dönüştürün:
• Riskli gruplar için mentorluk veya koçluk programları başlatın
• Düşük bağlılık puanına sahip yöneticilere özel eğitimler verin
• Yüksek performanslı çalışanlar için gelişim planları oluşturun

Bu adımların etkisini düzenli olarak ölçün. Sürekli ölçüm ve iyileştirme, çalışan bağlılığını kalıcı hale getirir.

6. Verileri Görselleştirin ve Paylaşın

Analitiği herkesin anlayabileceği hale getirin. Basit dashboard’lar ve görsellerle devir oranı, bağlılık puanı ve iç mobilite trendlerini gösterin. Erişilebilir veriler, karar alma sürecini hızlandırır ve İK’yı şirketin stratejik bir ortağı haline getirir.

Sonuç

Çalışan devrini azaltmak, tahmine değil veriye dayalı içgörülere dayanır. HR analitiği sayesinde sadece nedenleri anlamakla kalmaz, aynı zamanda çalışanlarınızı elde tutmak için proaktif adımlar atabilirsiniz.

Lookup olarak biliyoruz ki: İK veriye dayalı hale geldiğinde, bağlılık ölçülebilir olur — ve güçlü bir şirket kültürü doğal olarak oluşur.

Haftalık bülten
Spam yok; her hafta gelen kutunuza ipuçları, ilgi çekici yazılar ve özel röportajlar gelir.
Thank you! Your submission has been received!
Oops! Something went wrong while submitting the form.